Vitamini Şavasana'da
Bazen derslerde bazı öğrencilerin Şavasana'ya kalmadan ayrıldıklarını görüyorum. Burada genelde söz konusu olan sürekli bir şeyler başarma peşinde koşan çıkarcı bir zihnin "egzersizimi yaptım, alacağımı aldım" şeklindeki varsayımı ve bir sonraki şeye koşma telaşıdır. Halbuki pratiğin asıl vitaminli kısmı işte bu son kısmı. İdeal olarak derin bir farkındalık içinde yapılmış bir asana pratiği dahi ne kadar meditatif olursa olsun aktif bir pratiktir ve sinir sistemini uyarıcı bir etki yapar. Özellikle yoğun pratiklerde bedeni ve haliyle de sinir sistemini sağlıklı bir strese sokup canlandırırız. Ancak bunun dengelenmesi gerekir. Şavasana sinir sisteminin tersi yönde regüle olarak rahatlaması için önemlidir. Asana pratiğiyle açığa çıkan fazla enerji eğer sindirilmezse hem organizmaya zarar verir hem de kaçar gider. Hatha yoga enerjiyi bilinçsizce tüketip savurduğumuz değil, bilakis yükselen enerjiyle kendimizi şarj ettiğimiz bir pratiktir. Şavasana yükselen enerjiyi sisteme geri kattığımız, sindirdiğimiz, özümsediğimiz en önemli kısımdır. Bütün pratiğin demlendiği yerdir. Artık nörobilimsel olarak biliyoruz ki, sinir sisteminin kendini yenileyip tazelenmesi, öğrendiklerini kalıcı olarak sisteme işlemesi (nöroplastisite) o şeyi uygularken değil sonraki derin dinlenme anlarında gerçekleşiyor. Yani pratiğin sisteme tam anlamıyla işlemesi, nüfuz etmesi ve sistemi güncellemesi asıl olarak Şavasana'da gerçekleşiyor. Yoga pratiğini tarlayı ekip biçmek gibi düşünebiliriz. Şavasana da ekip biçtiklerimizi topladığımız, sepete attığımız kısım. Şavasanayı pas geçmek, bütün hasadı ortada bırakıp gitmek gibi bir şey. İşin daha derin kısmına gelirsek Şavasana ceset pozu demek. En derin teslimiyet, ölmeden ölmek demek. Bu bazen çok zor gelir, zira benmerkezci zihin kendini tehdit altında hisseder, içerideki hikayeyi bırakmak ve "ben" merkezinden uzaklaşmak istemez. Ancak ne kadar tedirgin ve sıkı bir zihin varsa bırakma ihtiyacı da o kadar fazladır. Gelip geçici olan bu bedenli varoluşta arka plandaki sonsuz olanın hatırlanması için es vermek gerekir. Ölümlülüğü hatırlamak gerekir arada, ardından daha canlı bir hayata yeniden doğabilmek için. İşte bunlar hep Şavasana.
Comentarios